Anadolu Etap "EBRD Sürdürülebilirlik Ödülleri"nde "Altın" ödüle layık görüldü
Türkiye’nin en büyük taze meyve yetiştiricisi ve meyve suyu konsantresi üreticisi olan Anadolu Etap, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) 2021 yılı Sürdürülebilirlik Ödülleri’nde "Çevresel ve Sosyal En İyi Uygulama" kategorisinde "Altın" ödülün sahibi oldu.
Sürdürülebilir tarım uygulamaları ile Türkiye’de tarımın ve tarıma dayalı endüstrilerin gelişimine öncülük eden Anadolu Etap, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) 2021 yılı Sürdürülebilirlik Ödülleri kapsamında "Çevresel ve Sosyal En İyi Uygulama" kategorisinde ödüle layık görüldü. Her yıl EBRD’nin aday gösterdiği şirketlerin bağımsız bir kurul tarafından değerlendirilmesiyle verilen Sürdürülebilirlik Ödülleri’nde Anadolu Etap, çiftliklerinde ve fabrikalarında uyguladığı çevre koruma politikası, akıllı & modern tarım teknikleri, mevsimlik göçer işçilerin ve çocuklarının yaşam koşullarının iyileştirilmesi çalışmaları ve tarımda kadın istihdamını destekleyen programlarıyla değerlendirilerek “Altın” ödülün sahibi oldu.
29 Haziran’da gerçekleşen ve tüm EBRD paydaşlarının katıldığı online ödül töreninde konuşan Anadolu Etap Genel Müdürü Bahadır Açık, EBRD tarafından böylesi değerli bir ödüle layık görülmenin son derece anlamlı ve gurur verici olduğunu belirtti. Bahadır Açık, ödül töreninde yaptığı konuşmasında Anadolu Etap’ın sürdürülebilir bir dünya hedefiyle hayata geçirdiği çalışmalarından bahsetti. Açık konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Türkiye’de paydaşlarımızla birlikte oluşturduğumuz "Sürdürülebilir Tarım İlkeleri"ni iş planlarına dahil eden ve uygulayan ilk tarım şirketi olarak, üretim süreçlerimizin tüm aşamalarında insan ve doğa arasındaki dengeyi koruyoruz. Çiftliklerimizde, fabrikalarımızda ve tesisimizde sürdürülebilir tarım ilkelerimizle doğal kaynakların verimli kullanımına odaklanıyor; aynı zamanda toplumsal değer yaratan örnek programlar hayata geçiriyoruz. Kaliteli, sürdürülebilir ve güvenli gıda üretimiyle yarattığımız ekonomik değerin yanında insana ve çevreye yatırım yapıyoruz." dedi.
"AgroAkademi ve MİÇO ile ülkemizin geleceğine yatırım yapıyoruz"
Törendeki konuşmasında, AgroAkademi platformu ve MİÇO (Misafir İşçi Çocukları) programının Anadolu Etap’ın sürdürülebilir tarım ilkeleri doğrultusunda yürüttüğü en önemli çalışmalar arasında yer aldığını belirten Açık, "Tüm Anadolu Etap ailesiyle birlikte, yürekten çalıştığımız MİÇO programımızla mevsimlik iş göçü nedeniyle eğitim hayatları büyük bir kesintiye uğrayan mevsimlik tarım işçilerimizin çocuklarına eğitim desteği veriyoruz. 2015 yılından bu yana, çiftliklerimizde açtığımız okullarda, çocuklarımızın eğitimlerini kesintisiz sürdürmelerine destek oluyoruz. MİÇO programımızla bugüne kadar 1250’den fazla çocuğun gelecek hayallerine köprü olduk. AgroAkademi platformumuzla 2014 yılından bu yana yüzde 75’i kadınlardan oluşan toplam 875 çiftçimize sürdürülebilir tarım eğitimleri verdik. Her yıl çiftliklerimizde ortalama 2 bin mevsimlik işçiye istihdam sağlıyor; yaşam ve çalışma koşullarını iyileştiriyoruz. Çiftliklerimizde, çalışanlarımızın en az yüzde 70’inin kadınlardan oluşmasına özen gösteriyor; tarımda kadının ekonomiye ve istihdama katılımını destekliyoruz. Ülkemizde yaygınlaşması için öncülük etmekten gurur duyduğumuz programlarımızla, ülkemizin geleceğine yatırım yapıyoruz" diye konuştu.
Doğal kaynakların verimli kullanımı ve çevremiz için sürdürülebilir tarıma yatırım yapıyoruz
Doğal kaynakların verimli kullanımını kuruluşlarından bu yana iş modellerinin temeline koyduklarını belirten Açık, sürdürülebilir tarım politikalarından şöyle bahsetti: "Kuruluşumuzdan bu yana ülkemizdeki meyve sektörüne 350 milyon dolarlık yatırım yaptık ve önemli bir bölümünü akıllı tarım uygulamalarımıza ayırdık. Kuraklık başta olmak üzere iklim değişikliğinin olası etkilerini yönetebilmek ve doğal kaynakların, başta suyun verimli kullanımı için çok fazla tarımsal ve teknolojik uygulamamız var. Hem fabrikalarımızda hem tesisimizde hem de çiftliklerimizde enerji tasarrufu sağlayacak önemli projeler hayata geçiriyoruz. Atık yönetimi politikamızla organik atıklarımızdan yeni ürünler geliştiriyor ve farklı sanayilere ham madde sağlıyoruz. Çiftliklerimizi toprağın yapısına, arazinin eğimine, yetişecek meyve ağacının ihtiyaç duyduğu ışığa, suya ve doğal kaynakların verimli kullanıma göre planlayarak kurduk. Bu planlamalarımızı destekleyecek iş zekası çözümlerini, teknolojileri ve akıllı tarım uygulamalarını kullanıyoruz. Dünyamızdaki suyun yaklaşık %70’ini tarım sektörü kullanıyor. Biz de tüm çiftliklerimizde damlama sulama sistemi kullanarak %40’a varan su tasarrufu sağlıyoruz. Uzaktan erişimli akıllı sulama ve gübreleme sistemimizle toprağın ihtiyaç duyduğu nemi ve gübreyi ölçerek, ağaçlarımıza ihtiyaç duyduğu kadar besin veriyoruz. Bu sistemlerle yaptığımız gece sulamasıyla bitkinin verim alacağı suyun gündüz buharlaşmasını önleyerek hem doğal kaynakları koruyor hem gübreden aldığı verimi artırıyor hem de tasarruf sağlıyoruz. Bu uygulamaların ülkemizde de yaygınlaşması için özellikle faaliyet gösterdiğimiz bölgelerdeki üreticilerimize örnek olmaya gayret ediyoruz."